Sayfalar

27 Aralık 2016 Salı

PROZİNC SALICADE SAÇ DERİSİ BAKIMI

Herkese Merhabalar,
     Bir kaç post öncesinde saçlarımı çok hızlı uzatan bir şampuandan bahsetmiştim. Biraz geç oldu yazıyı yayınlamam.. Malum ülkemizdeki acı olaylar gerçekten içimden yazı yazmak gelmiyordu. Ancak şampuanı soranlar olunca artık yayınlama vaktim gelmişti. Uzun ve müjdeli haberli bir post olacağını belirteyim. Lütfen ayrıntıları kaçırmayın çünkü bu şampuan sıradan bir ürün değil. Her saç ve saç derisi için uygun olmayabilir. 




Prozinc Salicade Şampuan aslında saç derisi bakımı için üretilmiş bir şampuan. İçerisinde;
 Ardıç Katranı (bakterilere karşı), Salicylic acid (kepek önleyici ve kabuklanmayı giderici), ichtammol (yağ dengeleyici), Allantoin (hücre yenileyici), phytokeratin (protein yapıtaşları sayesinde saçı kuvvetlendirip canlandırır) bulunmakta. Saç derisindeki kabuklanma, pullanma, kızarıklık, kepek ve kaşıntı için üretilen 3 günde 1 kez kullanılması uygun görülen eczane ürünü yani dermokozmetik kategorisinde.  İçerisinde paraben bulunmaz.

     Öncelikle yaşadığım sıkıntıdan bahsetmek istiyorum. Yıllar önce saçlarımı açacak diye saç derimi kuaförüm yaktı. O kadar acı çektim ki ağlamaktan helak olsam da yıkamadılar. Bunun normal olduğunu söylediler. Zamanla göremediğim kızarıklıklar kabuklandı tabii. Üstelik açma işlemi sonrası Brezilya fönü yaptırmıştım saçıma. Onun ilacını da diplere kadar değdirdikleri için maalesef saçlarımın dökülmesi hâlâ devam ediyor. Aşırı ama aşırı gür saçlarımın yarısından fazlasını kaybettim. Tabi hâlâ gür göründüğü için insanlara çok görünsede durum bu. Yani saçımla ilgili ciddi problemler yaşadım ancak işlemlerden de geri bırakmadım. Saç derimde dökülmeler de durmadı. Yani kepek değil saç derim bildiğiniz soyuluyordu. Zaman zaman durup tekrar başlayan bu rahatsızlığım için doktora gitmeye karar vermeden önce son bir kez eczaneye gitmek istedim. Bu şampuanı saç egzaması olanların kullanıp memnun kaldığını söylediler. Ben de kaşıntı, kızarıklık olmadığı için egzama olmadığına emin olduğumdan tereddüt etsem de denemek istedim. 
Yazın her gün duş aldığım için elimdeki şampuanlardan 2 gün kullanıp 3. gün Prozinc şampuanımı kullandım. Ürünü 1 kez uygulayıp 2-3 dakika saçta bekletip kurulamak gerekiyor. Aksi halde etkisi daha az oluyor. Benim saçlarım ve saç derim aşırı kuru. Ürün çok iyi temizliyor ve ferahlık veriyor. Saçlarımı kurutup sertleştirir diye çok korksamda kullandığım saç maskesi ile dengeliyorum ve gayet o kalın ve sert tellere sahip saçlarım yumuşacık pasparlak oluyor. Saç derimdeki soyulma problemimi de %80 kadar çözdü bu ürün. Musmutlu ben <3
Ayrıca kokusu için iyi kötü yorumlar yazılmuş internette. Kokusu, yazlık evimizi hatırlatıyor. Sitenin yolları ardıçlarla çevriliydi.  Koku hassasiyetim var diye endişe etmiştim ancak nostaljik bir koku benim için ve biraz yoğun olsa da seviyorum :)

Aslında bu ürün yağlı saçlara sahip olanlar için daha makbul çünkü yağlanmayı da geciktirdiğini okumuştum forum sitelerinde. Bu nedenle saç uzatma konusunda hemen gidip alayım diye düşünmeyin. Bu sorunlu saç derisi için üretilmiş bir ürün. Ancak bana kalırsa çok yağlanan ve dökülen saç derisini de 3 günde 1 kez ferahlatıp iyice arındırmak için de kullanılabilir bir ürün. Çünkü saçtaki yağ saçı beslesede saç derisini kapatıp nefes almasını engellediğinde canlılığını yitirip saç uzamasını yavaşlatıyor. 
Benim saçlarım yavaş uzadığı için "Burada" yayınladığım zahmetli ama kesin sonuç veren "Sinameki Kürü" ile saçlarımı uzatmıştım. Saçım  istediğim uzunluğa geldikten sonra kürü bıraktım ve saçım kalçama kadar geldi. Sonrasında saçlarımı 20 cm belki daha fazla kestirdim. Prozinc şampuanı kullandığımdan beri saçlarım hızlıca uzadığı için artık eşime kuaföre saç kestirmekten bıktım al makineyi kes saçlarımı! dedim. Şok oldu tabi. Kuaförümde aynı işlemi yaptığından çok umursamadım. Neyse 3-4 cm makineyle kestik saçımı. Aradan 1 ay geçti saç beş parmak uzamış. Dedim bey bey gel buraya kes şunları beş on parmak! :) Adam şok "Emin misin?" bakışları tabii :) Kestik arkadaşlar hiç umrumda değil çünkü normalde saçlar ayda 1 cm uzar. Ancak kullandığım bu ürün sayesinde baya hızlı uzuyor. Şunu da belirtmeliyim 2-3 haftadır saç dökülmesi için kullandığım takviye ürün de saç uzamasını hızlandırsada Prozinc'i aylardır kullanıyorum. Herkeste sonuç farklı olabilir ama saçı zor uzayanlar ve Sinameki kürü için vakit bulamayıp kokusundan rahatsız olanlar için de bir umut ışığı olabilir diye düşündüm ve paylaşmak istedim. 
Her gün kullanıma uygun olmadığı için de epeyce bereketli bir ürün. Temmuz- Ağustos gibi almıştım yeni bitirdim.
Gelelim saç dökülmesine; Prozinc Salicade şampuan saç dökülmemi durdurmadı. Saç dökülmesi için başka bir şampuan daha kullanmanız gerekli. 2-3 haftadır kullandığım saçı uzatmayı ve dökülmeyi önleyip bayanlarda saç çıkardığı idda edilen ve çok övülen benim için de oldukça etkili olan şampuanımı da sizlere bir sonraki postumda yazacağım. 
Ayrıca eşinizin veya sizin saç dökülme probleminiz varsa beni takipte kalın çok yakın zamanda eşimin kafasında bir mucize gerçekleştirdik ve sizlerle paylaşmak için minnak yeni saçlarının uzamasını sabırla bekledik. İş yerindeki arkadaşları saç mı ektirdin diye soruyorlarmış. Bana erkekte saç çıkaran işlem deseler asla inanmazdım :) Saç bir kişinin özgüveni için de çok önemli o yüzden sizleri bu konuda çok bekletmicem <3
Bu arada Prozinc Salicade şampuanın fiyatı 25-35 tl arasındaydı tam hatırlamıyorum.

Okuduğunuz için teşekkürler!
 Bir başka postta görüşmek üzere,
Sevgiyle Kalın :)

 İnstagram için Burayı (@misspoine) 
 Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.

24 Aralık 2016 Cumartesi

ERKEKLERDE VE KADINLARDA SAÇ KELLİĞİ SORUNUNA KESİN ÇÖZÜM

Herkese Merhaba!
Öncelikle bu postu yayınlamak için epeyce sabrettim diyebilirim :) Eşimin saçları üniversiteden sonra dökülmeye başladı ancak mesleğinden ötürü şapka takmak zorunda olduğundan; eğitim ve mesleğe başlama döneminde dökülme epeyce arttı. Şapka takan beyler bilirler kulağa gerçekçi gelmese de erkekteki saç dökülmesini çoğaltan bir etkendir. Erken yaşta dökülme bence erkeklerde özgüveni düşüren bir unsur olsa da bizim ki fazla özgüvenli duruyordu. Çok umursamadım aman ektiririz fikri vardı. Sonra bir gün saç dökülmesi olayı gündeme tekrar gelince aklıma sevgili blogger arkadaşım Neslihan Altunel'in kendi saçındaki dökülme için olan etkili ve çözümlü yazısı geldi. Hemen eşime gösterdim. Açıkçası çok ümidim yoktu çünkü erkeklerdeki dökülme sorunu ile kadınlardaki aynı değil. Eşim çabuk yağlanan ince telli saçlara sahip bu nedenle; yağ saç derisini tıkayıp nefes almasını önleyip saçı döküyordu. Daha önce eczaneye gidip test yaptırdığında da saç derisinin kapalı olduğunu söylemişler. Neslihan arkadaşıma blog yazısı için teşekkürü borç biliriz. Kendisi olmasaydı derma roller denemek aklımızın ucundan geçmezdi. Blog yazısı için BURAYI tıklayabilirsiniz. 
Neyse bizde sonuç olarak internetten sipariş verdik ve ürünleri kullanmaya başladık.



Şimdi buraya dikkat! Alel acele yazıyı okuyup ürün almaya kalkmayın. İyice okuyun lütfen.

Saç yıkandıktan ve kurutulduktan sonra yapılacak işlemler:

1. Aşama

İlk ürün Derma Roller: Baş kısmındaki rollerın ucunda minik iğneler var. Bu iğneler sizin saç derinizdeki saç köklerinizin nefes almasını ve açılmasını sağlayan unsur. Saç için ideal ölçü 0.75 mm olsa da ellerinde kalmayınca biz 1 mm olanı aldık. Daha uzun olanı almanızı tavsiye etmem. 0.50 mm olan da çok ince kalır olmaz. Şimdi bu ürünü saç deriniz kızarana kadar ileri geri şeklinde sürüyorsunuz. Bastırmadan hafif hafif işleme devam ederken hafif kızardığını görünce başka yere geçiyorsunuz. Alın kısmındaki açılmalara mutlaka aynı işlemi uygulayın. Saçın yanlarında saç zaten hiç kalmamış kök çukurları görünmüyor diye düşünmeyin. Saçın sık olduğu yerlere de işlemi uygulayın ki var olan saçlarınızın dökülmesi dursun. İşlem biter bitmez içerisinde verilen alkol ile ürünü temizleyip kutusuna hemen yerleştirin ve vakit kaybetmeden aşağıdaki ürünü yani Minoxil'i uygulayın. Önemli bir not geçmek istiyorum: Derma roller satan firmadaki beyfendi saçın boyutunun önemli olduğunu söylemişti. Eğer saç seyrekliği çok değilse saç kesilirse daha rahat ürünün kullanılacağını belirtmişti. Eşim kullanım öncesi fotoğrafları çekildikten sonra saçını kestirdi ancak uzadığında da ürüne devam etsede dolaşma vs. yaşamadık. Beyler yine de risk almaya değmez saçlarını kısaltsınlar.



Bu derma rollerı saç derinize hangi hareketlerle kullanacağınızı gösteren bir fotoğraf.


2. Aşama
Minoxil Sprey: Minoxil spreyin bayanlar için olanı ayrı erkekler için olanı ayrı. Eşime erkekler için olan %5 oranlı spreyi kullanıyoruz. Bayanlar için olan ise %2 ancak erkekler için olan %5 oranındaki ürünü kullanmak daha iyi sonuç verebilir çünkü kellik problemi erkeksi dökülmenin bir sonucudur. Minoxil spreyi saç derisinin tamamı için yaklaşık 4-5 kez sıkmak yeterli oluyor. Masaj yaparak; derma roller kullanılan saç derisine iyice yedirmeniz gerekli. Minoxil saçı biraz sertleştiriyor. Sanki saç şekillendirici kullanıyormuşsunuz gibi yapıyor. Kullanımdan sonra var olan saça şekil verirseniz gün boyu öyle dolaşırsınız :)




Bu işlemleri ilk 2-3 ay sabah ve akşam yaptık. Sonra günde 1 keze düşürdük. Aslında sabah akşam yapılsa daha makbul. İlk yapıldığında çok acıtmasa da zamanla açılan saç derisi hassaslaşıyor ve derma roller 5 dk lığına küçük bir işkenceye dönüşüyor eşimin tabiriyle. 1 hafta kadar sonra uygulama esnasındaki ağrının bittiğini söyledi eşim. İğneli uçlara sahip derma roller sizin gözünüzü korkutmasın. Artık eşimin eli öyle alışmış ki 2 dakikada bitiriyor.

Şampuan kullanımından da bahsetmek istiyorum.  Bioxcin Genesis, Zigavus , Anaphase  Ducray, Vishy Dercos Neogenic, La Roche Posey Kerium Ds kullandı eşim. Hatta Zigavus'un içerisine Çam Terebentin ve badem yağı bile ekliyordu. Hiç birinden memnun kalmadı. Derma roller- minoxil'e destek olarak çok memnun kaldığı Bioxcin Quantum Kuru ve Normal Saçlar için olan Şampuanı kullanıyor. Eşimin saç tipi yağlı ama bundan memnun kaldı. Çok şükür yastık eskisi gibi tüy dökmüş kedi gibi olmuyor :)



Aşağıdaki fotoğrafların altında açıklamaları bulunmakta. Eşimin saçlarında dökülme yaklaşık 2.5 yıldır devam etmekte. Yani aradan yıllar geçip saç kökleri tamamen kapanmış kimseler varsa bu uygulama sonuç vermeyebilir. Yani 10 yıldır kellik sorunu olan biri için sonuç nasıl olur bilemeyiz. Ayrıca sık sık yalan dolan para karşılığı yazılan dolandırma ve sahtekarlıkla ticaret yapan sayfalar var. Lütfen onlarla karıştırmayın. Bu ürünleri kendimiz araştırdık gittik satın aldık. Kimden gördük kaynakta belirttik. Umarım sizler için de faydalı bir yazı olur.



 Fotoğraflarda soldaki önceki fotoğraf. İkisi de flaşlı çekilmiş. Sağdaki yeni fotoğraf ışık altında flaşlı çekildiği için açık renk çıkmış sizi yanıltmasın. 


Her iki fotoğraf flaşsızdır. Soldaki önceki hali sağdaki şimdiki halidir. Bu fotoğrafta daha açık belli olmakta. Çünkü yeni çıkan küçük saçları flaşlı çekimde görünmediği için çok belli olmuyor. Koyuluktan da anlaşılacağı üzere yeni çıkan saçlar dışarıdan bakıldığında görünen deriyi oldukça kapatmıştır. Ayrıca saç uzunluğu hemen hemen aynıdır. 


Soldaki fotoğraf önceki hali.Artık iyice dökülmüş ve zayıflamış minik saçlar var dökülmeyi bekleyen. Sağdaki fotoğrafta o saçların hem dökülmesi durdu hem de yeni saçlar çıktı ve güçlenmeye başladılar. Tüy gibilerdi her geçen gün sertleşmeye ve koyulaşmaya başladılar. 
Profesyonel makinem olmadığı için telefon ile çektiğim kadarını gördünüz. Uygulamaya 25 Ağustos'ta başladık. Ekim ayında artık gözle görülür değişim başlamıştı ancak bugünlerde eşime saç mı ektirdin vs. gibi sorular gelmeye başlayınca o kadar emeğin meyvesini aldık diye düşünüyorum. Tabii ki aradan 4 aya yakın bir süre geçmiş olsa da bu henüz başlangıç. Bu nedenle olumlu ya da olumsuz sonuçlar olursa burada fotoğraflarla güncelleyeceğiz. 

Lütfen sorularınızı, yazının tamamını okuduktan sonra sorunuz. En kısa sürede eşimle cevaplayacağız :)

Ürünlerin fiyatları eczanede ve internette değişip duruyor. Derma rollerı zaten internetten başka yerde bulamadık. Bioxcin 18-25 tl arası- Minoxil 30-35, derma roller 50-55tl arasında değişiyor. Satın altığınız ürünlerin son kullanma tarihlerine lütfen dikkat edin.

Okuduğunuz için teşekkürler, sevgiyle kalın...

İnstagram için Burayı (@misspoine) 
 Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.

9 Aralık 2016 Cuma

WATSONS ÇARŞAF ÇARŞAF HABER!

Herkese Merhabalar, 
Bi kaç gündür Watsons'ta yaşanan olayı bir çoğunuz duymuşsunuzdur. Haber sayfalarına kadar düşen olayı kısaca özetlemek gerekirse lise 3 öğrencisi Watsons mağazalarının birinde ruja bakıyor ve yerine geri koyuyor. Mağazadan çıkarken güvenlik ve çalışanlar tarafından durdurulup depoya çekilip üzeri erkek güvenliklerin arkası döndürülerek bayan görevli tarafından üstü soyularak aranıyor. Üstelik bu olay güvenlik kameralarında ruju yerine bıraktığı hiç bir şey çalmadığı göründüğü halde devam ettiriliyor. Sonucu  mahkeme kararı belirleyecek. 



Ben de eğitimsiz çalışanlar bla bla kısmını uzatmak istemiyorum. Ancak buraya defalarca Watsons çalışanlarının hırsızmışız gibi peşimizden geldiğini yazmıştım. Kalabalık olmayan zamanlarda da durum bu. Çalışanların küstah yaklaşımlarını bir kenara bırakıyorum, bu Watsons yöneticilerinin "hırsızlık olursa çalışanlar! sizden çıkar parası" gibi bir baskı karşısında mı bu tutumları?  Hiç bir yazımı ve sitelerinden yaptığım şikayetleri umursamadılar. Şimdi de REZİL oldular tüm Türkiye'ye. Çarşaf çarşaf haber oldular. Oh olsun. Yalaka instablogger ve bloggerınıza güveniyordunuz dimi :) 

     Dün Mersin Carrefour'da Gratis'e girdim. Deodorantlar indirimsiz beyaz etiket üzerinde 9.50 gibi bir rakama sahipti. Çıktım Watsons'a girdim. 10 küsür liradan 9 küsüre indirimli aynı deodorantı satıyorlardı. Bir kere sizin indirip bindirme fiyat politikanızı bile burda defalarca söyledim! Bu resmen sahtekarlık ve ticaret ahlakına uymuyor. Üç kağıtçısınız bire beş koyup satıyorsunuz on liralık rujun peşine düşüp kadınları güzelleştiren ürünleri kadınları küçük düşürerek mi pazarlıyorsunuz? 
Bunca zamandır ben ve benim gibi sizi uyaran blog yazılarına gözünüzü kapatıp " Bizim yalaka insanlarımıza iki ürün göndeririz reklamı kaparız lay lay lom" tavrınızla devam ettiniz. Siz de haklısınız, iki ürüne 3 maymunu oynayan çok. 
Arkadaşlar yüzünüze iki ürün süreceksiniz diye lütfen fırsat vermeyelim bunlara. Elimizden geldiğince azami hatta hiç alışveriş yapmayalım bunlardan. Ben dün ihtiyaç alışverişimin tamamını Platin'den yaptım. O kadar midemiz bulandı ki bilerek Watsons'a girdim üç kağıtlarını buraya yazacak bir şey bulur muyum diye. Buldum da zaten. Üstelik bomboştu. 
     Yine Gratis'te saç boyası 9 lirayken Watsons'ta daha yüksekti. Platinde de indirimsiz fiyatı aynı boyanın 6 tl gibi bir fiyata aldım :) 
     Geçen aylarda Adana Gazipaşa Gratis mağazasında indirim bitmişti ve ben arkadaşıma indirime girerse The Balm'ın mat rujlarından alalım diye testerını gösteriyordum. Kız koşa koşa geldi indirimde onlar 56 liradan şu fiyata düştü dedi. Ben de dedim ki indirim olsaydı sarı etiket falan olurdu üstelik bu rujların normal fiyatı ben biliyorum dedim. Hayır diye öyle bir çıkıştı ki bana kasa daki kız dahil oldu. Hayır onlar indirimde değil efendim dedi. Kız da göz kaş işareti yapıp indirimde onlar dedi. Kızarak hayır indirimde değil diye çıkıştı kasadaki. Milleti indirimsiz ürüne indirimli diyerek satış yapmaya çalışan malak çalışan resmen rezil oldu. Bir insan yalancı ve üste çıkmak için müşteriye çıkışır mı? Elimdekileri sertçe kasada bıraktım insanı alacağı üründen soğuttunuz diyip çıktım. Gratis mağazaları genelde daha rahat ama bu Adana Gratis'e de bir düzen gelse iyi olur. Ankara Tunalı Gratis'te de  elimdekileri zorla alıp kasaya koymaya calışan salak görevliyi de hatırlatmak isterim. Hırsız mıyım ben çek ellerini ne aldığımı unuturum gözümün önünde durmazsa diyip azarlamıştım. Ben ki satış danışmanlarını en son yoracak en son sesini yükseltecek biriyim.

     Al birini vur ötekine. Bunların hepsi aynı gidip paranızı biriktirin hem daha kaliteli hem uzun süre kullanacağınız ürünlerden alın. On tane uyduruk ürün alacağıma bir tane alırım. Bu kozmetik hastalığıda bir bitsin artık. Kazandığımız paraları bu üç kağıtçılara yediriyoruz. Neymiş rengi çok güzelmiş pigmentsiz allığın....
   
     Daha yazacağım çok fazla olumsuz anı var ama kadın kadının düşmanı olmuş mu göreceğiz bakalım bi kaç aya gönderilen ürünler burada yayınlanacak mı sevgili blogger arkadaşlarımız tarafından? 

5 Aralık 2016 Pazartesi

PROPA L'ROUGE ARGAN ŞAMPUAN

Herkese Merhabalar,
Bugün tanıtacağım ürün bir katolog ürünü aslında. Propa; Avon gibi kendine özel markaları içinde barındıran katolog ile satışı olan bir marka. Ancak ulaşımı gittigidiyor.com gibi siteler sayesinde daha kolay. Bir tıkla sipariş verilebilir olduğundan sizlere tanıtmak istedim.

L'rouge Argan Şampuan 



     Şampuanımız kuru, normali yağlı diye bir ayrım yapmamış. Açıkçası ben de size öyle bir ayrım yapamayacağım çünkü her saç tipine gidecek bir yapısı olduğunu düşünüyorum.

     Sağlıklı, esnek ışıl ışıl parlayan saçlar vaad eden bu ürün argan ile birlikte içeriğinde E vitamini içeriyor. Kuvvetli nemlendirme sayesinde saçların esnekliğine kavuşması için üretilmiş bir ürün olması dışında güneşin zararlı ışıklarına (UV) karşı saçları koruyan içeriğe sahip.
İçeriğinde çeşitli besleyici yağlar, mineraller, protein gibi zengin içeriğe sahip olsa da market şampuanlarının içeriğinde olan sodyum, alkol, citric asit gibi zararlı maddeleri de maalesef içerisinde barındırıyor.
     Bu şampuanı özellikle yazma sebebim daha önce kullandığım ürünlerden biraz farklı olan özelliği olması. Aşırı kuru saçlarıma sürdüğüm şampuanlar kullanma esnasında bana hep ağır geliyor. Dağılması zor ve saçımı kazık kadar sertleştiriyorlar. Bu ürün de tam tersi çok hafif bir yapısının olması saçta kolayca dağılması ve kullanım sonrası saçlarımı sertleştirmek yerine yumuşatması benim için en büyük artısı oldu. Gerçekten çok beğendiğim bu ürünü maalesef eczane ürünü kullanmak zorunda kaldığım için bırakmam gerekti. İçeriği hem güzel hem kötü olmasına rağmen son zamanlarda saçlarıma en iyi gelen şampuandı. 
     Maalesef son 2-3 yıldır saç derimde kuruluktan dökülmeler ve aşırı saç dökülmesi sebebi ile zor zamanlar geçiyorum. Allah'a şükürler olsun ki normal insan saçından beş kat fazla olan saça sahip olduğum için kel kalmadım henüz :) Tabi artık normal insan saç sayısına ulaşmışımdır. Bu arada saç deriniz soyluyorsa yakında bir şampuan paylaşacağım. Bu şampuan öyle bir saç uzatıyor ki bazılarınız için umut ışığı olacak. 
Neyse bir müjde verdiğime göre bu postu da mutlu mesut kapatabiliriz. 
     Argan şampuanımız uygun fiyatlı gayet bereketli de bir ürün. Şampuan konusunda bir seçenek isterseniz kesinlikle tavsiye ederim. 
Ayrıca ürün üzerinde Türk malı olduğu belirtilmiş. Bu da olumlu bir özellik :)

Okuduğunuz için teşekkürler, sevgiyle kalın...

İnstagram için Burayı (@misspoine) 
 Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.


29 Kasım 2016 Salı

EKLİPS FONDÖTEN VE KONTUR FIRÇASI

Herkese Merhabalar,
Ben de bir fırça doyumsuzluğu olduğu doğru ve yalnız değilim kızlar bi-li-yo-rum :) Tabii ki R.T. Expert Brush'a benzer buldum mu affetmem. 
Bi kaç ay önce bir blogda yine "Bilir kişi raporuyla" Eklips'in bu yeni fırçasını Real Techniques'in çakması ucuz basit diyerek küçümser şekilde Instagram'da tanıtırken görmüştüm. Kimdi inanın hatırlamıyorum ama yorum yazmamak için kendimi zor tutmuştum. Sırf hesaplı olduğu için aşağılanan ürünler olduğu zaman bana geliyorlar. Yapmasalar ya şöyle şeyler neyse !


EKLİPS FONDÖTEN VE KONTUR FIRÇASI


 Bu ürün yine R.T. markasının 301 Flat Kontur fırçasına benzer yapılsa da bence Expert ile kullanım açısından daha benzer. Bence benim gibi küçük yüzler için kontur kullanımına uygun değil biraz daha küçük tasarlanabilirmiş. Bu nedenle ben fondöten türevleri için kullanmayı tercih ediyorum. 
İnanın indirimli indirimsiz herkesin alabileceği bir fiyatta. Bir çok yüz fırçası; fondöten, BB, CC kremleri sürerken fırça izi bırakabiliyor. Cilde iyice yedirilene kadar bu gayette normal. Fırça beni çok uğraştırıyor diyorsanız su ile etkileşime giren bir sünger edinin. 


Ürünün fırçaları sık bir yapıya sahip olduğundan fondöteni içeriye emip ziyan etmiyor. Verimli bir şekilde kullanabiliyorsunuz. İlk aldığımda dışardan baktığımda sanki sert bir fırçayla karşılacakmışım gibi gelse de gayet yumuşacık ve cildimde tahrişe neden olmadı. Benim cildim çok hassastır. Hatta Essence fırçaları gözümü tahriş etmişti bir dönem :/ Bu fırçada böyle bir sorun yaşamadım. 

Ve şampiyon Expert Brush kameralar karşısında! Gerçekten gelmiş geçmiş en güzel fırça. Boyut olarak biraz daha küçük Eklips'e göre. Bu nedenle göz altlarıma sürdüğüm kapatıcıyı da Expertle dağıtmaktan keyif alıyorum. 
Eklips Expert fırçaya yakın ve fondötende de aynı etkiyi veriyor. Kontur dağıtmada da oldukça başarılı. Ben krem ve sıvı ürünlerde kullandım ve kusursuz buldum. 
Herkese garip gelebilir ama ben file içine tüm fırçalarımı koyup çamaşır makinesine atıyorum. 30 derecede yarım saatlik programda bir kaç kıyafetle beraber atıyorum. Eklips bu konuda başarısız. Kesinlikle kıl dökmüyor ama sap kısmı birleşme yerinden ayrılmıştı. Silikonla tekrar yapıştırsam da artık elimde yıkıyorum. Zaten çamaşır makinesi bir risk ben alıyorum size de tavsiye ederim ama sorumluluk bana ait değil :D

Eğer fondöten fırçası arayışındaysanız özellikle ekonomik ürünler istiyorsanız duyduğunuz olumsuzlukları çöpe atın ve bir şans verin bu fırçaya derim :) Bu arada tasarımı da gayet beğendim. Eklips'i piyasadaki bu güçlü çıkışı için tebrik ederim! 

     Umarım sizin için faydalı bir yazı olmuştur.
Okuduğunuz için teşekkürler: Bir başka postta görüşmek üzere,
Sevgiyle Kalın :)

 İnstagram için Burayı (@misspoine) 
 Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.


FLORMAR DUDAK KALEMLERİ / no: 217-224

 Herkese Merhabalar,
     Bugün ki konuğumuz Flormar dudak kalemleri. Flormar'ın daha önce 202 no'lu dudak kaleminden çok memnun kalmıştım. O kadar güzel bir renk ki; koyulu açıklı tüm rujlarımın altına kullanıyordum çünkü ten rengine çok yakın bir renk size de tavsiye ederim. Yalnız ben eski siyah ambalajlı olmayan serisindeyken almıştım ve yapısını çok beğenmiştim. Bu seferki alışverişimde de aynı rengi bulurum umuduyla gitsem de maalesef bulamadım. Bende ihtiyacım olan koyu renkte dudak kalemlerinden aldım.



     Renkler tam benlik. Özellikle kışın bordo tonlarını çok kullanıyorum. Göz makyajı dudak makyajı giyim kuşamda da durum aynı. Seviyorum! :)


     217 nolu kalem koyu bir kırmızı. Kırmızı yarı parlak veya mat rujlarımla ya da mor alt tonlu rujlarımın rengini kırmak amacıyla kullanıyorum. 224 ise mor alt tonlu güzel bir bordo. Bu rengin hastasıyım. Bu kalemimi genelde başka bordo veya kırmızı renklerin rengini kırmak için kullanıyorum. 


       Renkler bir harika :)  Ancak yapıları için aynı şeyi söylemeyeceğim. Kesinlikle eski serisindeki rengin yapısı ile aynı değil. Bence bir dudak kaleminin altına dolu dolu nemlendirici sürmek hem kalıcılığını azaltıyor hem de üstüne sürdüğümüz mat rujların görünümünü. O yüzden alta sürülen dudak kalemi sert değil daha yumuşak yapıda olmalı. Ancak bu rujların  (özellikle 224 nolu kalemin) altına nemlendirici sürmek şart. Dudak üzerinde bolca kalıntı bırakan bu kalemler Flormar'a hiç yakışır kalmamış. Göz kalemlerinde de başarılı bulduğum Flormar'ın yeni seriler çıkarmadan önce piyasası aktif olan dudak kalemlerine öncelik vermesi daha iyi olur. 

       Ben de sizlere fikir olması açısından alta sürülen dudak kalemlerinin rujların tonlarını nasıl kırıp farklı bir renk elde edebiliriz örneklerle göstermek istedim :)


     Mat bordo rujumun altına mor alt tona sahip 224 nolu kalemi uygulayınca sonuç alttaki gibi oldu. 



     Sıkça kullansam da peçete ile o kabuklanmayı almak zorunda kalıyorum. Dikkatli bakarsanız alt dudağımda yer yer üstteki de minik minik dudak kaleminin kalıntıları var.


     Fotoğrafta net olmasa da burada gayet mor alt tonlu berry smooth ruju ile kullandım ve o fazla morluğu kırmak istedim.  


     Sizler de dudak kalemlerinizi bu şekilde kullanabilir fazla masraf fazla kalabalıktan kurtulur bir rujdan bir kaç renk elde etmiş olursunuz. 

     Umarım sizin için faydalı bir yazı olmuştur.
Okuduğunuz için teşekkürler: Bir başka postta görüşmek üzere,
Sevgiyle Kalın :)

 İnstagram için Burayı (@misspoine) 
 Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.



14 Kasım 2016 Pazartesi

5 BLOGGER 1 ÜRÜN / SLEEPY MAKYAJ TEMİZLEME MENDİLİ

Herkese Merhabalar,
Etkinliğimizin bugün ki konuğu Sleepy markasına ait bir kaç ürün olacak. Sleepy aslında genel olarak bebek ürünleri içeriğine sahip olan bir marka. Bebek bezleri, bebekler için ıslak havlular, bebek bakım örtüleri, yetişkin bezleri gibi çeşitliliğe sahip olmasının yanında; henüz bebek sahibi olmayan etkinlik sahibeleri için ana ürün makyaj temizleme mendilleri oluyor :)


Kargodan gelen paketi açar açmaz yayınlan yeşil elma kokusuyla ilk izlenimimde beni mest eden ürünleri sizlere keyifle anlatmak isterim çünkü beğendiğim paket içeriğine sahip ürünlerle buluştum. Paket içerisinden bir de bebeğinizin fotoğrafını eklemeniz için cici bir magnet gelmişti ama fotoğrafa eklemeyi unutmuşum ilerisi için saklamıştım çünkü :)

SLEEPY MAKYAJ TEMİZLEME MENDİLİ



Ürün salatalık özü içeriyor. Bilindiği gibi salatalık, cildi rahatlatma ve ferahlatma özelliğine sahip. Piyasadaki salatalık özlü ürünlerin kokusu genelde bana hoş gelmese de, bu üründe kötü ya da ağır parfümsü bir koku almadım. 
Elinize ilk aldığınızda ıslaklığı oldukça iyi. Bu nedenle cildi güzel temizlese de rimeller için pek etkili değil. Islaklık yetersiz kalıyor. Zaten bu tarz makyaj temizleme mendillerinden rimel gibi zor güçlü makyaj malzemelerini temizlemeyi beklemeyin. 
Makyaj temizleme mendillerinin asıl amacı; cilt ve göz hassasiyeti olanlar için daha korunaklı olması. Bazı ciltlerde pamuklar sürtünme yapıp kızarıklıklara sebep olabiliyor. Ya da aşırı ıslaklık içeren temizleme sütleri, misel sular, yağlı temizleyiciler göz içerisine girme olasılığı yüksek olduğu için alerjik sorunlara neden olabiliyor. Böyle problemleri olan kişilere özellikle içeriği temiz olan makyaj temizleme mendillerini tavsiye ederim. 
Ben tek kat rimelimi temizlesem de bir kaç kat sürdüğüm rimelimi tam temizleyemedim. Çok uğraştırdığı için tv karşısında 10-15 dakika yavaş yavaş kirpiklerimi temizlediğim oldu :) 
Cilt, göz ve dudak makyajımı gayet güzel temizliyor. En güzel yanı da yumuşacık olması. Normalde makyajımı temizleyip yüzümü yıkarım ama unutup uyuduğum zamanlar oldu. Çünkü ağırlık, kuruluk, gerilme, yanma gibi sorunlar hissetmediğim için "yüz yıka, krem sür" gibi uyarıcı bir hisle karşılaşmadım. Özellikle belirteyim hassas ve aşırı kuru bir cildim var. Hemen hemen her gün ürünü kullandım. Alerjik bir sorun yaşamadım. 
Tek eksisi dediğim gibi ele ıslak gelse de dışarıyla teneffüs ettiği zaman biraz daha kuru hale geliyor. Onun dışında bence güzel bir m. temizleme mendili.


Bu da mendilimizin kalınlığı ve dokusunu gösteren bir fotoğraf. Sık dokuya sahip kalın bir ürün. Her bir mendil oldukça geniş. İçerisinde 20 adet var. Alkol içermiyor.



Gelelim ıslak mendillere. Biri bebekler için ıslak havlu, Diğeri ise Elmalı ıslak mendil. İki ürünün yapısını çok beğendim. Özellikle bebekler için olan ürün içeriğinde alkol, parfüm ve paraben gibi zararlı maddeler içermiyor. Gönül rahatlığıyla bebeğiniz varsa poposunu silebileceğiniz bir ürün :) Dokusu oldukça yumuşak. Zaten içeriğinde doğal lifler içerdiği yazıyor. 
Elma kokulu ıslak mendillere ba-yı-lı-yo-rum. Ve o kadar güzel yoğun ve kalıcı bir kokusu var ki sanki bilerek göndermişler gibi :P

Ben Sleepy markasını sevdim. İçeriği de benim bildiğim kadarıyla temiz. Sleepy ürünlerine oturduğunuz yerden kolayca ulaşabilirsiniz. Çok zorlanacağınızı zannetmiyorum çünkü yeterli çeşitliliğe sahip ürünler var. Özellikle anne adayı ya da bir bebek sahibiyseniz mutlaka bir göz atın derim. Sleepy markasına ait ürünlere BURADAN ulaşabilirsiniz.
Makyaj temizleme mendilleri de tüm ürünleri gibi indirimde. Sahip olabilmek için BURAYA tıklayın. 

Bu güzel ürünler için Sleepy'ye teşekkür ederim. 

Etkinliğimizin değerli bloggerlarının yorumlarını okumak için;

İlke'nin Blogu için Buraya,
 Mehtap'ın Blogu için Buraya,
İlken'in Blogu için Buraya
Özlem'in Blogu için Buraya tıklamayı unutmayın 

 İnstagram için Burayı (@misspoine) Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.


12 Ekim 2016 Çarşamba

BEYAZ EŞYA'DA MARKA TERCİHİM HANGİSİ? NEDEN?

Herkese Merhabalar,
Bugün reklamları hunharca izlerken buldum kendimi. Arçelik'in "Bugün dünya çapında tam 27 bin kişi "Nerde çalışıyorsun?" sorusuyla karşılaştığında Türkçe bir cevap veriyor." reklamını ilk izlediğimde de etkilenmiştim. Kalite kokan reklamları seviyorum. Bugün yine izlerken düşündüm de "Neden beyaz eşya ile ilgili yazı yazmıyorum?" Çünkü son zamanlarda beyaz eşyalarımdan memnuniyetim ve markası hakkında sorular alıyorum. Hem beyaz eşya sadece evlenirken satın aldığımız ürünler değil değiştirirken de soru işaretleri yaşadığımız elektronikler değil mi?
En önemlisi de önceden kullanılan üründen memnun kalınmadığında korkarak, ince eleyip sık dokunarak alınan ürünler. Bir de hep o duyduğumuz "Elektronik şans işi!" denmesi. Satış danışmanlarının ve servis ekiplerinin bile sıkça kullandığı cümle üstelik.
Ben bir reklam yapacak olsam "İşimizi şansa bırakmıyoruz" adı altında bir çalışma yapardım :)


Gelelim benim beyaz eşya macerama. Annem Arçelik kullanıp memnun kaldığı için başka marka beyaz eşyaya bakmadım ama internette araştırmada yaptım. Hatta bir mağazada pazarlık yaparken "başka marka ürünlere bakmak ister misiniz?" dedi satış danışmanı. "Asla biz başka ürüne bakmak için değil en iyi ürünü en iyi fiyata almaya geldik" diyince adam Arçelik'i kastederek "Siz garanticisiniz" dedi.
Bence Türkiye'nin en iyi markası Arçelik. Dünya'ya yayılan bir markanın da Türkçe olması da gurur verici. İyi ki seçimimi bu markadan yana yapmışım.
İyi ki diyorum çünkü:
Biz bilindik bir markadan tv aldık. Özellikleri vs. çok iyi fiyatı da bir tık düşmüş. İnanın servise defalarca gittiği için toplamda 3 ay televizyonsuz yaşadık. Servis ekibine de Arçelik'ten bahsettim. Neden Arçelik değişim konusunda müşteriyi bunaltmıyor da siz değişim yapmamak için direniyorsunuz? Adam bana "Elektronik şans işi böyle bir sorunla ilk kez sizde karşılaştık. Yabancı markalar değişim konusunda istikrarsız ve değişime yanaşmıyorlar. Değişim ürünü  Türkiye'deki stokta da olsa "Şu"  ülkeden temin edilip gönderildiği için uğraşmak istemiyor marka. Ancak Arçelik Türk markası. Ürünün değişimini gerekliyse stoklardan çıkarıp kolayca halledebiliyor" dedi. (Bahsettiğim olay tamir edilemeyen ve değişim gerektiren durumlar için geçerli)
Bana mantıklı geldi. Çünkü piyasadaki iyi markalar kolay kolay bozulmasada hadi diyelim şansa bozuldu "bizim tv gibi" uğraş dur. 
Şunu da unutmamak lazım ki; Beyaz eşya evdeki bireylerin eli kolu ayağı. 
Bakın Arçelik bölge servisiniz kötü olabilir, ilgisiz olabilirler, ürün size sorun çıkarmış memnun kalmamış olabilirsiniz. Ancak istisnalar kaideyi bozmaz ki 100 kişiye sorun 99'u Arçelik'ten memnundur. Müşteri memnuniyetinin artması için markanın mağazalarındaki ve servisindeki denetlemeyi sizlerin şikayeti ile yapar. Bu nedenle size ilgi alakasının doğru yönde olmadığını düşünüyorsanız merkeze konuyu bildirin.
Evinizdeki beyaz eşyanızı yenilemek isterseniz ya da yeni evlenecekseniz size benim nacizane tavsiyem Arçelik'tir. Bizde anneden kızına bir serüvendir Arçelik :)
Ya bide aklıma gelmişken; şu A markasının yan ürünü B markasıdır. İçindeki malzeme aynı fiyatı daha hesaplı diye bahsedilen bir olay var. Ticari bağlamda kâr getiren bir olay olabilir ama kafa karıştırıcı bir durum. A markası ile insanı kazıklıyoruz B markası ile kazıklanmaya parası olmayan müşteriyi kandırıyoruz hesabından başka bir şey değil.  İnandırıcılığını yitiriyor.
Bence tüketiciler artık daha uyanık. Kafasına buyruk  gençleri hesaba katmazsak :)
Ayrıca Arçelik için "pahalı" damgası vurmayın rica ediyorum. Neredeyse her ay başı en güzel ürünlerinden birine indirim yapıp tüketiciyi daha kârlı hale getiriyor. Mesela ceyizini düğünden 1 sene öncesinde dizmeye başlayan kişi her ay bir ürününü alsa kaç bin lira kâr eder. Mesela ben piyano serisi bulaşık makinesini 1000 tl ye almıştım. Babam diğer ürünleri topluca aldığı tarihte baktığımda bulaşık makinem 1800 tl olmuştu. O sırada buzdolabında indirim vardı ondan da bi 500-600 lira daha aşağı fiyata almıştık. O yüzden "pahalı" olayını kabul etmiyorum. Tabii bütçe her zaman en iyi markaya yetecek diye bir şey yok. Biraz daha araştırmacı olursanız en iyi markaları en uygun fiyata alabilirsiniz aslında. Beyaz eşya piyasası birbirine yakın aralıklarda ve  çok büyük uçurumlar pembe hardal renklerde farklı imaja sahip ürünlerde extra ücrete giriyor. O da çok normal.
Amacından fazla özelliklere sahip ürünleri de tavsiye etmem size. Çamaşır makinesi çamaşır yıkamalı kurutma yapmamalı bence. Araştırdığım kadarıyla binbir özellik taşıyan ürünler de sıkıntı daha çok çıkıyor. Seçiminizi dikkatli yapın derim :)

Bu yazdıklarım reklam değil arkadaşlar. Tamamen kendi düşüncelerim. Umarım faydalı olur.


Okuduğunuz için teşekkürler: Bir başka postta görüşmek üzere,
Sevgiyle Kalın :)

 İnstagram için Burayı (@misspoine) 
 Twitter  için Burayı (@misspoine1) tıklayınız.

30 Eylül 2016 Cuma

Sevdiğin Sanatçılara Oy Vermek ve Kırmızı Halıda olma şansı yakalamak için son gün Pazar günü!

Bu yıl 43.’sü düzenlenecek olan Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde televizyon ve müzik dünyasının yıldızları sizin vereceğiniz oylarla parlıyor. Oylamaya katılarak sevdiği sanatçıları ödüle bir adım daha yaklaştırdıktan sonra güçlü ve sağlıklı görünen saçlarıyla fotoğrafını paylaşan 10 kişi, ayrıca geceye katılarak benzersiz deneyimler yaşama fırsatı yakalıyor.




Bu yıl 43.'sü gerçekleşecek Türkiye’nin en prestijli ödül töreni “Pantene Altın Kelebek Ödülleri” için oylamada son hafta! Sevdiği sanatçıları oylarıyla destekleyenler arasından seçilecek 10 kişi ayrıca geceye Pantene’le hazırlanacak, kırmızı halıda sevdiği sanatçılarla tanışma fırsatı kazanacak.

Türkiye’nin sevilen yıldızlarını bir araya getiren “Pantene Altın Kelebek” ödül töreni heyecanına katılmak çok kolay. En sevdiği sanatçılara oy verdikten sonra güçlü ve sağlıklı görünen saçlarıyla fotoğrafını paylaşan katılımcılar, ödül gecesinde benzersiz deneyimler yaşama şansı yakalayacak. Seçilecek 10 kişi geceye Pantene’le hazırlanacak, alanında uzman kişilerden tavsiyeler alarak kırmızı halıda parlayan saçlarıyla yürüyecek.

Oylamaya katılmak ve gecenin yıldızı olmaya hak kazanmak için: http://www.pantenealtinkelebekodulleri.com/
Sosyal medyada  #PanteneAltinKelebek etiketini ve Pantene Türkiye Instagram ve Youtube sayfalarını takipte kalın!





Bir boomads advertorial içeriğidir.